BEYAZLATMA TEKNİKLERİ
Canlı diş beyazlatma teknikleri seçimi yapılırken dikkate alınması gereken birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler, hastanın beklentileri, uygulama maliyetleri, renklenme türleri ve beyazlatma işleminin zorluk derecesine göre şekillenir. Beyazlatma işlemine başlamadan önce dişlerdeki taşlar ve olumsuz etkiler ortadan kaldırılmalıdır, böylece işlem daha verimli olur. Bu yazımızda diş beyazlatma teknikleri nelerdir? Detaylı olarak inceleyeceğiz.
Canlı Dişlerde Beyazlatma Yöntemleri
Ofis Tipi Beyazlatma (Office Bleaching)
Ofis tipi beyazlatma, diş hekimi tarafından klinik ortamda yapılan, evde uygulanan yöntemlere göre daha hızlı sonuç veren bir tekniktir. Beyazlatma işlemine başlamadan önce dişler cilalanır ve başlangıç rengi fotoğraflarla kaydedilir. İşlem sırasında diş etleri, beyazlatma ajanından korunacak şekilde özel bir koruyucu tabaka ile kaplanır.
Diş etlerine, beyazlatma ajanının zarar vermemesi için vazelin veya kakao yağı da sürülebilir. Ayrıca, beyazlatma işlemi sırasında LED ışıkları ya da lazer kullanılarak işlemin etkinliği artırılabilir. Seanslar genellikle 30-45 dakika sürer ve işlem sonrasında dişler temizlenir.
İstenilen sonuç elde edilemezse, ek seanslarla işlem tekrarlanabilir. Yaşlanmaya, fluorozis ve tetrasiklin gibi kaynaklardan kaynaklanan renklenmeler için, seans sayısının artırılması gerekebilir. Ofis tipi beyazlatma ile birlikte ev tipi beyazlatma kombinasyonları da daha kalıcı sonuçlar verebilir.
Beyazlatma sonrasında bazı kişilerde hassasiyet yaşanabilir. Bu durumda potasyum nitrat ya da flor jelleri kullanılabilir. Ayrıca, hastalar için ağrı kesiciler de önerilebilir. Beyazlatma işleminden sonra aşırı sıcak ve soğuk yiyeceklerden kaçınılması tavsiye edilir.
Ev Tipi Beyazlatma (Home Bleaching)
Ev tipi beyazlatma, diş hekimi tarafından alınan ölçülere göre kişiye özel plaklar hazırlanarak yapılır. Beyazlatma jeli, plağın dişlerin ön yüzeyine denk gelen kısmına yerleştirilir ve genellikle birkaç saat boyunca takılması istenir. 1-2 hafta içinde istenilen beyazlık elde edilebilir.
Ancak, bu yöntem kanal tedavisi görmüş dişlerde ya da tetrasiklin lekeleri gibi koyu renklenmelerde yeterli olmayabilir, çünkü kullanılan beyazlatma jellerinin konsantrasyonu, dişlere zarar vermemek amacıyla daha düşüktür.
Dişlerin Renklenme Sebepleri Nelerdir?
- Hayat boyu devam eden fizyolojik renklenme
- Amalgam yapıldıktan sonra oluşan renklenme
- Bebeklik döneminde antibiyotik kullanımı
- Hamilelik döneminde antibiyotik kullanımı
- Kanal tedavisine bağlı olarak dişin içinden gelen renk değişikliği
- Kahve, çay, tütün, kırmızı şarap ve uzun süre ağız gargaralarının kullanımına bağlı olarak dişin yüzeyinin renklenmesi
- Travma sonucu dişin içindeki canlı dokunun ölmesiyle dişin içindeki kanamaya bağlı olarak oluşan renklenme
Diş Beyazlatma İşlemi Nasıl Yapılır?
Diş beyazlatma işlemi genel olarak iki ana yöntemle gerçekleştirilir: ofis tipi beyazlatma ve ev tipi beyazlatma. Ofis tipi beyazlatma, uzman diş hekimi tarafından klinik ortamda, özel ekipmanlar ve yüksek yoğunluklu beyazlatma jelleri kullanılarak uygulanır.
Bu yöntem, kısa sürede daha belirgin sonuçlar elde edilmesini sağlar ve genellikle tek seans içinde tamamlanabilir. Ev tipi beyazlatma ise, hastaya özel olarak hazırlanan silikon plakların içine beyazlatıcı jel yerleştirilip, bu plakların belirli sürelerde evde kullanılması esasına dayanır.
Ev tipi beyazlatma, ofis tipine göre daha yavaş sonuç verir ancak hastanın kendi programına uygun şekilde uygulama yapmasına olanak tanır. Her iki yöntemde de kullanılan beyazlatma jelleri, dişlerin üzerindeki lekeleri ve renk değişimlerini gidermeye yönelik kimyasal reaksiyonlar başlatarak diş renginin açılmasını sağlar.
Diş Beyazlatma İşlemi Kalıcı Mıdır?
Diş beyazlatma işlemi, dişlerin rengini açmak için etkili bir yöntem olmasına rağmen kalıcı değildir. İşlem sonrasında dişlerin aldığı yeni renk zamanla doğal yaşlanma, diyet alışkanlıkları ve yaşam tarzı faktörleri nedeniyle tekrar değişime uğrayabilir. Beyazlatmanın etkisi 1 ila 2 yıl arasında sürer, ancak bu süre kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Özellikle sigara kullanımı, sık kahve, çay veya renkli yiyecek tüketimi gibi alışkanlıklar, diş yüzeyinde yeniden lekelerin oluşmasına neden olarak beyazlatma etkisinin daha kısa sürede kaybolmasına yol açabilir. Bu nedenle, beyazlatma sonrası düzenli ağız bakımı ve diş hekiminin önerdiği koruyucu önlemler büyük önem taşır.
Beyazlatma Sonrası Dişlerde Hassasiyet Oluşur Mu?
Beyazlatma işlemi sonrasında, bazı hastalarda geçici diş hassasiyeti gelişebilir. Bu hassasiyet, genellikle beyazlatma jellerindeki aktif maddelerin diş minesine ve dentine nüfuz etmesi sonucu diş sinirlerinin geçici olarak uyarılmasıyla ortaya çıkar. Hastalar bu dönemde soğuk ya da sıcak yiyecek ve içeceklere karşı daha duyarlı olabilirler.
Diş hassasiyeti genellikle hafif ve kısa süreli olur; çoğunlukla birkaç gün içinde kendiliğinden azalır ve kaybolur. Diş hekimleri, bu hassasiyeti hafifletmek ve hastanın konforunu artırmak için potasyum nitrat veya flor içeren özel jeller, hassasiyet önleyici diş macunları ve gerektiğinde profesyonel flor uygulamaları önerebilirler. Hassasiyet uzun süre devam ederse, mutlaka diş hekimine başvurmak gerekir.